BİLGİSAYAR NASIL ÇALIŞIR
Bilgisayarın açma veya reset düğmesine bastığınızda bilgisayarınıza güç gelmeye başlar. Başlangıçta voltaj dengesizlikleri yüzünden bilgisayarınıza zarar vermemek için güç kaynağınız, önce voltajın düzelmesini bekler. Bu işlem 0.1-0.5 saniye sürer. Bu esnada işlemcinize sürekli olarak “reset” sinyali yollanır. Böylece sisteminizin çalışıp zarar görmesi önlenir. Güç ayarlaması bittikten sonra işlemciye giden reset sinyali kesilir ve işlemci çalışmaya başlar.
İşlemciniz, bilgisayarın belleğindeki makina kodunu çalıştırabilir. Ancak bilgisayar açıldığı anda RAM boştur. O halde işletim sistemini sabit disk, CD-Rom, disket sürücü, USB bellek, ağ kartı gibi cihazlardan alıp belleğe yükleyecek bir yardımcıya ihtiyaç vardır. Günümüz bilgisayarlarının çoğunda bu işi BIOS yapar.
BIOS
BIOS (Basic Input/Output System – Temel Girdi/Çıktı Sistemi) denilen yazılım, anakart üzerinde bir çipte bulunur. Temel olarak şu işlevlere sahiptir:
- Bilgisayarın ana donanımlarını çalıştırır ve gerekli kontrolleri yapar.
- Önyükleme yapılacak cihazı bulur ve işletim sisteminin belleğe yüklenmesini sağlar.
- İşletim sistemine yardımcı olacak girdi/çıktı ile ilgili bazı temel fonksiyonlar barındırır.
BIOS’u kısaca tanıttığımıza göre bilgisayarımızın açılış sürecine geri dönebiliriz. İşlemci çalışmaya başladığında ilk iş olarak belleğin sabit bir adresinde bulunan BIOS kodunu çalıştırmaya başlar. BIOS ilk olarak POST (Power On Self Test – Açılış Kontrolü) denen işlemi yapar. Bu işlem esnasında işlemci, önbellek, bellek, ekran kartı, sistem saati gibi temel donanımlarla ve diğer kartlar ve depolama aygıtları çalıştırılır. Hatalara karşı bu cihazlar kontol edilir. Bir sorun çıkması halinde bip sesleriyle veya ekrana basılan uyarılarla kullanıcı bilgilendirilir. Herhangi bir sorun olmaması halinde bir sonraki aşamaya geçilir.
Donanım ayarlarının ardından BIOS, önyükleme (boot) yapılabilecek cihazları inceler. Bunlar arasında sabit disk, disket sürücü, USB bellek, CD-ROM gibi depolama aygıtları ve ağ kartı bulunur. Bu aygıtların öncelik sırası, BIOS kurulumunda değiştirilebilir ve diğer temel ayarlarla birlikte bir CMOS çipinde saklanır. (BIOS kurulum ekranına bilgisarınız açılırken özel bir tuşa basarak erişebilirsiniz. Bu tuş, bilgisayarınızın modeline göre F1, F2, Del, Tab vs. olabilir) BIOS, öncelik sırasına göre bu cihazları kontrol eder ve önyükleme kaydı (boot record) bulunan ilk aygıttan önyüklemenin yapılmasını sağlar. Şimdi, çoğu bilgisayarda olduğu gibi, önyükleme yapacağımız aygıtın bir sabit disk olduğunu varsayıp açılış sürecini anlatmaya devam edelim..
MBR
Sabit diskinizin ilk 512 baytında MBR (Master Boot Record – Ana Önyükleme Kaydı) adı verilen veri bulunur. Bu veri aşağıdaki kısımlardan oluşur:
BIOS, diskten okuduğu 512 baytlık verinin MBR olup olmadığını doğrulamak için son iki bayttaki imzaya bakar. Bu iki baytta 0xAA55 verisi yer alıyorsa MBR imzası doğrulanmış olur ve aygıtın önyüklenebilir (bootable) bir aygıt olduğu anlaşılır. Bu basit doğrulama işleminden sonra BIOS, MBR’nin ilk 446 baytında bulunan önyükleme kodunun işlemci tarafından çalıştırılmasını sağlar. Bu sayede sistemin kontrolü önyükleyiciye geçmiş olur.
Standart bir MBR’de bulunan önyükleme kodu sırasıyla aşağıdaki işlemleri yapar:
- MBR’de bulunan 64 baytlık disk bölümlendirme tablosunu (partition table) kullanarak sırasıyla disk bölümlerini inceler
- Disk bölümlendirme bilgisinin ilk baytı kontrol edilerek, bölümün aktif olup olmadığı belirlenir.
- Bu disk bölümü aktifse, partition boot record (bölüm önyükleme kaydı) denen ilk 512 baytlık kısım RAM’e yüklenir.
- MBR, bu kodu çalıştırarak önyükleme işleminin bir sonraki basamağa geçmesini sağlar.
Bir sonraki basamakta çalışan partition boot sector, işletim sistemine göre farklılık gösterir. Ancak temel görevi, bu bölümde bulunan işletim sistemi çekirdeğini (kernel) belleğe yükleyip çalıştırarak, işletim sisteminin başlamasını sağlamaktır. Bundan sonra işletim sistemi, kendi sürücülerini ve diğer yardımca bileşenleri yükledikten sonra bilgisayar kullanılmaya hazır hale gelir. Kullanıcı girişi yapılabilen bir ekranın veya masaüstümüzün karşımıza gelmesi, bilgisayarımızın açılış sürecinin tamamlandığını ve diğer programların çalıştırılabileceğini gösterir.
Son Söz
Bu yazımızda, bilgisayarımızın açılış sürecini ve bu esnada meydana gelen değişiklikleri açıklamaya çalıştık. Bilgisayarın açılışına kadar geçen aşamaları şöyle özetleyebiliriz:
- Bilgisayarın düğmesine basıldıktan sonra gücün ayarlanması
- BIOS’un POST işlemi ile donanımları hazırlayıp test etmesi
- BIOS’un önyükleme yapılacak cihazı bulması ve MBR kodunun çalıştırılması
- MBR’nin aktif disk bölümünü bulması ve boot sektöründeki kodu çalıştırması
- İşletim sistemi çekirdeğinin RAM’e yüklenmesi
- İşletim sisteminin diğer bileşenlerinin ve bunun üzerindeki katmanların başlatılması
- Bilgisayarın kullanıma hazır hale gelmesi
Tüm bu işlemler, bilgisayar mimarisi, çevre birimleri, önyükleyici program ve işletim sistemine göre çeşitlilik gösterebilir. IBM PC tabanlı mimariyi ele aldığımız bu belgede, bilgisayarın BIOS yardımıyla açıldığını varsaydık. Farklı bilgisayar mimarileri var olduğu gibi, BIOS’un da alternatifleri bulunmaktadır. EFI (Extensible Firmware Interface) bu noktada BIOS’un yerini almak için geliştirilmekte ve yeni bilgisayarların bazılarında kullanılmaktadır. EFI ile ilgili sonraki sayılarımızda bilgi vermeye çalışacağız. Bu yazımızda ayrıca GRUB, LILO, NTLDR gibi önyükleyici programlara ve işletim sistemlerinin iç yapılarına da değinmedik. Sonraki sayılarımızda bunları da ayrıntılı olarak ele alacağız. Şimdilik görüşmek üzere..
Yenilenebilir Enerji Kaynakları
Yenilenebilir Enerji, sürekli devam eden doğal süreçlerdeki var olan enerji akışından elde edilen enerjidir. Günümüzde küresel enerjinin yüzde 80’i fosil yakıtlardan elde ediliyor. Yenilenebilir enerji kaynakları kömür, petrol ve doğalgaz gibi fosil yakıtlara olan bağımlılığı azaltmada en önemli rolü üstlenmektedir. Yenilenebilir enerji kaynaları Güneş, Rüzgar, Biyokütle, Jeotermal, Hidrolik, Hidrojen ve Okyanus Enerjisi (Dalga ve Gel-Git) olarak sıralanabilir.
Güneş, su, rüzgar,dalga gibi kendileri bitmeden diğer enerji kaynaklarının üretiminde kullanılan kaynaklara yenilenebilir enerji kaynakları diyebiliriz basitçe. Yenilenebilir enerji kaynakları doğal kaynaklardan sağlanır ve sürdürülebilirliği mümkün olan enerjilerdir.
Yenilenebilir enerji kaynakları, fosil enerji kaynakları gibi zamanla bitmez, tükenmez. Kömür, petrol, doğalgaz gibi kaynaklarımız yenilenemez enerjilere örnektirler.
Temel yenilenebilir enerji kaynakları sınıfları aşağıdaki gibidir. Aşağıda her bir kaynak için detay bilgi bulabilirsiniz.
- Güneş Enerjisi
- Rüzgar Enerjisi
- Biyokütle Enerjisi
- Jeotermal Enerji
- Hidroelektrik Enerji
- Hidrojen Enerjisi
- Dalga Enerjisi
Güneş Enerjisi:
Güneş, güneş sisteminde bulunan tüm gezegenler için enerji kaynağıdır. Özellikle dünyamızda yaşayan tüm canlılar için vazgeçilmez bir kaynaktır.
Özellikle yaz aylarında kullanımının vermiş olduğu pratiklik ve elektrik faturalarında sağladığı büyük düşüşlerle güneş panelleri günümüzde en önemli yenilenebilir enerji kaynakları arasında ilk sıralarda yer almaktadır.
Şehir ve köylerdeki evlerin çatılarında sıkça rastladığımız güneş panelleri ile su ısıtılabilir, evin sıcak su ihtiyacı karşılanabilir ya da sıcak su, evin ısıtma tesisatına verilerek ısınma ihtiyacının karşılanmasında kullanılabilir.
Güneş enerjisi teknolojileri güneş ışınlarını toplayarak ısı veya elektrik üretimini sağlamaktadırlar. Güneş enerjisi ışık, ısı ve elektrik şeklinde değerlendirilmektedir.
Güneş enerjisi sistemleri toplanan enerjiyi direk olarak elektriğe dönüştürmektedir ve bina çatılarına, cihazlara, arabalara yerleştirilebilir. Konsantre güneş enerjisi santralleri ayna ve lens düzenekleri ile güneş ışınımlarını nispeten küçük bir alana yansıtma esasına göre çalışarak elektrik veya ısı üretimi için kullanılabilir.
Rüzgar Enerjisi:
Rüzgar enerjisinin kaynağı aslında güneş enerjisidir. Güneş enerjisi karaları ve denizleri aynı oranda ısıtmadığından oluşan basınç farkı rüzgarı meydana getirir. Rüzgarın etkisinin fazla hissedildiği bölgelere kurulan rüzgar tribünleri rüzgarın var olan kinetik enerjisini önce mekanik enerjiye, daha sonra elektrik enerjisine dönüştürür. Rüzgârdan elde edilen enerji rüzgarın o anki hızına ve esme süresine bağlıdır.
Rüzgâr enerjisi günümüzde Dünya’nın elektrik ihtiyacının %2’sini karşılamaktadır. Rüzgâr tribünü teknolojilerinin diğer elektrik üretimi teknikleriyle kıyasla çevreye zararlı etkisi çok azdır.
Biyoenerji / Biyokütle Enerjisi:
Bu enerji çeşidi tükenmez bir kaynaktır, her yerde elde edilebilir, özellikle kırsal alanlar için sosyo-ekonomik gelişmelere yardımcı olması nedeniyle uygun ve önemli bir enerji kaynağı olarak görülmektedir.
Biyokütle için mısır, buğday gibi özel olarak yetiştirilen bitkiler, otlar, yosunlar, denizdeki algler, hayvan dışkıları, gübre ve sanayi atıkları, evlerden atılan tüm organik çöpler (meyve ve sebze artıkları) kaynak oluşturmaktadır.
Fosil yakıtların (kömür vb) tükenmesi ve yarattığı çevre kirliliğine karşın, biyokütle kullanımı enerji sorununu çözmek için giderek önem kazanmaktadır.
Jeotermal Enerji:
Jeotermal, yer ısısı anlamına gelmektedir. Doğa olayları ve özellikle yağışlar sonucu oluşan sular yer kabuğu çatlaklarından magma tabakasına ulaşır. Magma tabakasındaki bu ısınan sular sıcak su ve buhar olarak yeryüzüne ulaşır. Yeryüzüne ulaşan bu su ve buhar tribünler sayesinde birçok enerji türüne dönüştürülebilir. Genel olarak baktığımızda yer kabuğunda depolanmakta olan ısıl enerji, jeotermal enerjiyi oluşturmaktadır.Yeryüzüne çıkarılan bu enerji kurulan elektrik santralleriyle elektrik enerjisine dönüştürülür. Ayrıca ev ve iş yerlerinde kullanılan merkezi ısıtma ve soğutma sistemlerinde, hastaların tercih ettiği birçok fizik tedavi merkezinde ve turistik merkezlerde de kullanılabilirler.
Hidroelektrik Enerjisi:
Hidroelektrik enerjinin temelinde, akan suyun enerjisini kullanmak ve bu enerjiyi elektrik enerjisine dönüştürmek vardır. Hidroelektrik enerji santralleri yenilenebilirdir. Doğa için temiz bir enerji kaynağı konumundadırlar. Yükseltinin fazla olduğu yerlerde suyun akış hızı fazla olacağından, bu santraller bu bölgelerde daha kullanışlı olacaklardır. Hidroelektrik santrallerde akan suyun enerjisi baz alındığından balıkçılığı geliştirmede, ulaşımı kolaylaştırmada, sulamada ve en çok da enerji üretiminde kullanılmaktadır.
Hidrojen Enerjisi:
Günümüzde kullanılmakta olan teknoloji ve üretim zorluğu nedeni ile kullanımı henüz çok yaygın değildir. Ancak teknolojinin ilerlemesi ile birlikte temiz bir enerji kaynağı olarak dünyanın enerji ihtiyacını karşılamada en önemli adaylardan biridir. Gelecekte elektrik, ısı ve yakıt pili üretiminde hidrojen enerjisinin kullanılacağından bahsedebiliriz.
Dalga/Okyanus Enerjisi:
Okyanusları aslında iki ayrı enerji kaynağı olarak düşünebilir. İlki güneş ısısına bağlı termal enerji, ikincisi ise dalgalardan ve gel-gitlerden beslenen mekanik enerjidir.
Dünyanın yüzeysel olarak %70’lik bölümünü kaplayan okyanuslar aynı zamanda, dünyanın en büyük güneş toplayıcılarını da oluştururlar.
Okyanusların yüzeyindeki fazla ısına su ile derinlerdeki serin suların sıcaklık farkı, doğal bir termal enerji oluşturur. Yeterince yararlanılabildiği takdirde, bu enerjinin küçük bir bölümü bile tüm dünyanın enerji ihtiyacını karşılamaya yeterlidir.
2-Temel Elektronik..
1-ARDUINO NEDIR..?
Arduino, açık kaynak kodlu yazılım ve donanıma sahip bir mikrodenetleyici platformudur. Arduino ile sensörlerden gelen verileri okuyabilir ve bu girdilere göre elektronik cihazları kontrol edebilir, örneğin LED’leri yakıp söndürebilir ya da motoru çalıştırabiliriz. Bu platform, üzerinde mikroçip bulunan bir kart ve bu kartı programlamamızı sağlayan bir programlama dilinden oluşur.
Arduino kartın farklı modelleri var. Bunlar arasında maliyetinin düşük olması ve kod örneklerinin fazlalığı gibi avantajlarından dolayı Arduino UNO kart en yaygın kullanılanlardan biri. Daha fazla pin sayısına ya da daha küçük boyuta ihtiyaç duyulduğunda (örneğin giyilebilir teknolojilerde kullanmak için) farklı Arduino modelleri seçilebilir.
Arduino yu tanıyalım…
Arduino Uno R3 Kartı 14 dijital pine sahiptir ve bu pinlerin 6 sı Pulse-Width Modulaton(PWM) tekniği için kullanılabilir. PWM için kullanılan pinler Arduino Uno kartında pin numaralarının üstünde bulunan işaret ile belirtilmektedir. dijital pin haricinde 6 adet analog giriş pinine sahiptir. Bunlar dışında 1 adet 5 volt bir adet 3.3 volt çıkış pini, 3 adet gnd(ground) pini, 1 reset pini, 1 adet Analog Referans(AREF) pini, 1 adet güç giriş pini ve Serial programlama pinleri vardır. Arduino unuda Serial programla pinleri dışındaki pinler dişi pinlerdir ve Uno kartının sağ ve sol taraflarında bulunmaktadır, serial programlama pinleri ise erkektir ve kartın arka kesminde yer alır.
Not: Arduino Uno R3 versiyonu ile reset butonu USB girişinin yan tarafına alınarak daha kolay ulaşılması sağlanmıştır.
Arduino Uno R2 pin şeması
Pinler ve ATmega 328 dışında Arduino Uno normal USB girişine ve adaptör girişine sahiptir. USB girişi sayesinde bilgisayara bağlayıp kolay bir şekilde kod atabilir yada bilgisayar ile haberleşmesini sağlarız. Adaptör girişi ise adaptör yada pil sayesinde arduino için gereken gücü almamızı sağlar ancak usb ile bilgisayara bağlıyken yada başka kaynaktan güç alırken bu girişi kullanmak zorunda değiliz.
Arduino Uno 3 adet led barındırır bunlardan ikisi RX ve TX ledleridir ve seri haberleşme akışı sırasında çalışırlar diğer led ise 13. pine bağlıdır bu sayede led uyarısı istediğimiz durumlarda harici led bağlamadan bu ledi kullanabiliriz.
Arduino Uno Güç özellikleri
Arduino Uno USB yada harici bir güç kaynağı ile çalıştırılabilir, eğer USB dışında bir kaynak kullanıyorsak direk şehir hattına bağlamak AC -> DC adaptör, uygun aralığa ayarlanmış güç kaynağı yada uygun aralıktaki pil kullanılmalıdır. Arduino Uno her ne kadar 6-20 volt arası çalış sada 7-12 volt arasındaki bir güç kaynağı ile çalıştırılması önerilmektedir. Voltaj Giriş Pini(VIN) sayesinde harici güç kaynağı jumper yada kablo yardımıyla Arduino Unoya bağlanır(7-12 volt).
Arduino Uno güç almak dışında sizin projelerinizde kullanmanız için 5 ve 3.3 DC güç çıkış pinleri bulundurmaktadır. Bu pinler sayesinde en fazla 50 mA e kadar sisteme güç aktarımında bulunulabilir. Ayrıca IOREF ile I/O çıkış, AREF ile Analog giriş voltajları referans alınabilir.
Arduino bağladığınız bir ürünün diğer ucunu Arduino Uno üzerindeki GND pinine bağlamayı unutmayın.
Arduino Uno Hafızası
Arduino Uno barındırdığı ATmega 328 sayesinde 32 Kb lık bir hafızaya sahiptir ancak bunun 0.5 Kb lık kısmı Arduino bootloaderı tarafından kullanılmaktadır. Ayrıca Arduino Uno 2 Kb RAM ve 1 Kb EEPROM barındırır
Arduino Uno Haberleşme ve Bağlantı özellikleri
Arduino Uno sahip olduğu ATmega 328 sayesinde 0.(RX) ve 1.(TX) pinleri sayesinde seri haberleşme yapabilmektedir, ayrıca sahip olduğu USB bağlantı sayesinde doğrudan USB bağlantısında bulunabilir. Bu bağlantılar ARduino Uno kartımıza kod atmak dışında sensörlerden ölçtüğümüz verileri Arduino IDE içinde bulunan “serial monitor” sayesinde görebilirken yine bu araç sayesinde Arduino Unoya anlık komutlar verebiliriz.
Arduino Uno Otomatik Kapatma (Koruma)
Arduino Uno kendini korumak için 500 mA den fazla akım çektiğinde kendini kapatıp açar eğer bu sırada bilgisayara bağlıysa bağlantıyı keser.
Arduino Uno Fiziksel Özellikleri
6.85 cm uzunluğundaki Arduino Uno 5.33 cm genişliğe sahiptir. Arduino Uno pinleri arasındaki mesafe 2.54 mm iken 7. ve 8. dijital pin arasındaki mesafe ise 4.05 mm dir. Ayrıca USB ve güç jakları ile header çıkıntıları üst taraftadır ve altında sadece lihimler vardır.
Arduino Uno Çeşitleri
Arduino Uno 4 farklı versiyona sahiptir bunlar r1, r2, r3 dışında SMD modelleridir. SMD modellerinde ATmega 328 dahilidir ve diğer modellerin aksine çıkartılamaz. Arduino Uno r1 ilk arduino kartıdır, R2 ise DFU modu için 10 K lık bir direnç eklenmiştir eğer Arduino Uno R1 kullanıcısı iseniz DFU modu için kartınıza direnç bağlamanız gerekir. Arduino Uno en köklü değişimi R3 ile almıştır, AREF pininin yanına 2 adet yeni pin eklenmiştir (SDA ve SCL), Reset devresi daha güçlü hale getirilerek olumsuz durum riski azaltılması amaçlanmış ayrıca ATmega 8U2 çipi ATmega 16U2 olarak değiştirilmiştir.
Arduino UNO üzerindeki elemanları tanıyalım
Arduino Uno R3 pin şeması
Tüm Arduino modelleri güç kaynağına ihtiyaç duyar.
Arduino gücünü USB (1) üzerinden veya güç kaynağı bağlantı noktasından (2) sağlar.
1 – Arduinonun USB girişi
Buradan Arduinomuzu 5V ile besleyebileceğimiz gibi seri giriş çıkış ile verileri anlık olarak izleyebilir, kontrol edebilir ve diğer donanımlarla seri olarak haberleştirebilir siniz. Aynı zamanda Arduino ya yazmış olduğumuz programı yüklediğimiz kısımdır.
USB portu üzerinde resetlenebilir poli sigortası mevcuttur. 500mA in üzerinde bir akım çekildiğinde otomatik olarak kendini kapatmaktadır.
2 – Ekstra güç kaynağı bağlantı konnektörü
Buradan ekstra güç kaynaklarından beslemek için kullanılan porttur. USB den 5V la besleyebileceğiniz gibi buradan da 7-12V arasındaki bir değere sahip güç kaynağınızla besleyebilirsiniz. Aslında Arduinonun hayatta kama limiti buradan beslemek için 6-20V arasında ama 7-12V un altı ve üstü Arduinonuz için sağlıklı olmayacaktır. Altındaki değerlerde düzgün çalışmaya bileceği gibi üzerindeki değerlerde ise fazla ısınıp Arduinonuzun yanmasına neden olucaktır. Şanslıysanız önce regülatör yanar ama muhtemelen ondan önce işlemcimiz yanacaktır
3 – GND ( Ground – Toprak)
Toprak hattıdır. Uygulamalarda kullanılan tüm negatif kısım birbirine bağlanmalıdır. Örneğin elektronik devrenizde kullandığınız güç kaynağınızla arduinonuzu beslediğiniz kaynağınız farklıysa negatiflerini birbirine bağlamak zorundasınız yoksa düzgün çalışmayacaktır.
4 – 5 Volt kaynağı
Bu portu devremizde kullanacağınız 5V kaynağı olarak kullanabileceğiniz gibi Arduinonuzu USB portundan olduğu gibi 5V ile besleyebilirsiniz ancak burada herhangi bir regülatör yoktur ve maksimum çıkış akımı 40mA dir!. O yüzden burasını kullanırken dikkatli olmalısınız yoksa Arduinoya zarar verebilirsiniz.
5 – 3.3 Volt kaynağı
Arduino üzerindeki regülatör sayesinde devremizde ki 3.3 volt beslemesi gereken yerlerde kullanabileceğiniz gerilim besleme portudur. Bu porttan maksimum 50mA lik akım çekebilirsiniz. Üzerinde çekeceğiniz değerler portu yakabileceği gibi başka hasarlarda verebilir
6 – Analog Girişler
Analog giriş pinleridir. Başlarında A harfi (A0, A1 gibi) vardır. Bu pinler sensörler ile iletişim kurmamızı sağlar. 0-5V aralığındaki girişleri Arduinoya vererek bu değerleri programınızda kullanabilirsiniz. Örneğin potansiyometre bağlayıp ayarlı gerilimler vererek dijtal pinlerin çıkışlarını bu değerlerle orantılı şekilde kullanabilirsiniz. Arduino Analog çıkış veremez. Bu yüzden sadece giriş olarak kullanılabilmektedir. Analog çıkışı PWM ile simüle edebilirsiniz.
7/8 – Dijital Giriş çıkışlar ( PWM giriş çıkışları )
Arduino UNO da 14 adet dijital giriş çıkış vardır. Bu pinlere 5V vererek pinin veya sensörün aktif olduğunu programınıza söyleyebileceğiniz gibi her pinden 5V çıkışıda aktif edebilirsiniz. Ayrıca ~ işaretli pinlerden PWM (Pulse Width Modulation) çıkışı alabilirsiniz. Böylece diğer pinler gibi sadece 5V yerine 0-5V aralığında istediğini voltaj çıkışını bu pinlerden alabilirsiniz.
ÖNEMLİ ! Arduinonun maksimum çıkış voltajı 200mA dir. Yani 20mA değerinde 10 LED i tüm parlaklığında çalıştırırsanız Arduionuzu zorlarsınız. 10 ledi geçerek 200mA i geçerseniz Arduinonuzun pinlerini veya Arduinonun kenisini yakarsınız
Digital pin : Arduino UNO ‘da 13 adet digital pin vardır. Bu pinleri digital giriş ve çıkış için kullanırız.
PWM pin : “~” işareti gördüğünüz digital pinlerden analog çıkış alabileceğimizi belirtir.
9 – AREF
Analog referans pinidir. Arduino regülatörü 1023 adıma sahiptir. Örneğin; 3 voltluk bir gerilim için 3V/1023 = 0.00293V hassasiyetine sahip gerilim adımı elde edebiliriz. Hassas uygulamalarda işimize yarayacak bir pindir.
10 – Reset Butonu
Arduino kararsız çalışmaya başlarsa veya herhangi bir durumda programın baştan başlaması için bu butonu kullanabilirsiniz.
11 – Güç Göstergesi
Arduinomuzun çalışıp çalışmadığını bu led sayesinde anlarız. Güç bağlantısı olduğu halde bu led yanmıyorsa ters giden bir şeyler vardır. Devreyi kontrol etmenizde fayda var.
12 – TX ve RX Ledleri
İşlemciye yazılım yüklerken bu ledlerin yanıp söndüğünü göreceksiniz. Seri iletişimi ifade eder.
TX verici RX ise alıcıdır.
13 – İşlemci
ATMEL firmasının ATmega328P işlemcisini görüyoruz. Yazdığımız programlar bu işlemciye gönderilir.
14 – Regülatör
Devreye zarar verebilecek gerilim değerlerinden korur.Ekstra güç kaynağınızdan konnektöre (2 nolu) verdiğiniz 7-12 V u 5V a dönüştüren regülatördür
RESET Pini
Bu pin sayesinde Arduinomuzun enerjisini kesip yeniden takmak yerine LOW sinyali verildiğinde Arduinonun resetlenmesini sağlayabilirsiniz. Ayrıca gerekli yerlerde bunu yazılan programın bi parçası haline getirebilirsiniz.
Vin
7-12V arsındaki ekstra güç kaynağınızla bu porttanda arduinonuzu besleyebilirsiniz. Ancak tabiki bu pinden yüksek voltajlı güç çıkışı alamazsınız. 9V luk pilleri direkt burdan bağlayabilirsiniz.
IOREF
Kullanılan Board a özgü mikroişlemcinin çalışma referans voltajının alındığı porttur. Örneğin Uno 5V verirken DUE 3,3V verebilir. Uygun shieldler veya donanımlar bu pindeki referans değerine göre uygun çalışma ve işleme gerilimlerini seçebilirler.
ATmega işlemcisi için ICSP – I2C portu
İki Arduinoyu veya Arduinoya bağlı birçok shieldi veya sensörü bu porta bağlayarak daha az pin kullanıp haberleşmesini sağlayabilirsiniz. Açılımı Inter Integrated Circuit tir ve kısa mesafeli senkron haberleşme protokolüdür
USB arayüzü için ICSP – SPI
Açılımı Serial Peripheral Interface tir. Birden çok cihazı buraya bağlayarak iletişim için kullanmak istediğinizi seçebilir ve adresleme yapabilirsiniz. Buna aynı zamanda I2C de denmektedir. Master Slave haberleşmesi yapılmaktadır.
Arduino üzerindeki pinleride yukarıdaki gibi SPI portu olarak kullanabilirsiniz